Erzurum'da emekli el sanatları öğretmeni Hülya Saltuklu, 'erkek işi' olarak bilinen oto yıkamacılık sektöründe işyeri açtı. 3 kadın çalışan da istihdam eden Sal...
Erzurum'da emekli el sanatları öğretmeni Hülya Saltuklu, 'erkek işi' olarak bilinen oto yıkamacılık sektöründe işyeri açtı. 3 kadın çalışan da istihdam eden Saltuklu, 'Hayatta önce fark yaratır, sonra fark gösterirsin' sloganıyla hareket ettiklerini belirterek, erkek işi olarak bilinen oto yıkamacılığında da kadınların farkını göstermek istediklerini söyledi.
Erzurum'un yöresel dokuması ehramı gün yüzüne çıkaran çalışmalar yapan emekli el sanatları öğretmeni Hülya Saltuklu, erkek egemen sektör olan oto yıkamacılığına el attı.
Ünlü estetik doktoru Zülfü Akşit feci şekilde can verdiERZURUM'DA OTO YIKAMAYA 'KADIN ELİ' DEĞDİ
Merkez Aziziye ilçesi Dadaşkent semtinde 200 metrekare alanda işyerini açan Saltuklu, eğitim almalarını sağladığı 3 kadını da istihdam ediyor. bif hafta 10 günlük eğitimden sonra işe başlayan başlayan kadınlar, sabah 09.00 akşam 18.00 saatleri arasında mesai yapıyor. İşyerine gelen araçları kısa sürede pırıl pırıl bir hale getiren kadınlar 'Başarı engelleri aşma cesaretiyle elde edilir' diyerek çalışmasını sürdürüyor.
Oto yıkamacılık konusunda hiç bilgisi olmadığını eğitim aldıktan sonra işe başladığını söyleyen çalışanlardan 2 çocuk annesi Kader Yılmaz (34), "Kadınlar yapamaz diye bir şey yok. Kadınlar da yapar ve hem de daha iyisini. Bu işe başladığım için mutluyum. Herkes 'Sen kadınsın nasıl yapıyorsun?' diyor. Ben de 'kadınlar her şeyi başarıyla yapar. Yeterki çalışmak istesin' diyorum. Hülya hanım da bize destek çıktı. Burda çalışıyorum ve mutluyum. İşimi de severek yapıyorum. Temizlik bayanların işidir. Bayanların var olduğunu göstermemiz lazım. Her işin hakkından gelebildiğini göstermemiz lazım" diye konuştu.
Kadınların artık hizmet sektöründe varolması gerektiğini anlatan Hülya Saltuklu, 'Hayatta önce fark yaratır, sonra fark gösterirsin' sloganıyla hareket ettiklerini belirterek, erkek işi olarak bilinen oto yıkamacılığında da kadınların farkını göstermek istediklerini ifade etti.
Kadınların görev aldığı oto yıkamacılığının bir ihtiyaç olduğunu düşünerek yola çıktıklarını kaydeden Saltuklu, şunları söyledi: "Şehrimizde özellikle kadın sürücülerimiz araçlarını her yere götüremiyor. Biz de onlara sıcak bir mekanda hizmet etmek için iş yerini açtık. Çalışanlarımıza bu sektörde eğitim verdikten sonra işyeri faaliyete geçti. Çocuklar için oyun alanı yaptık. Araçlar yıkanırken kadınlarımız sıcak çay ve kahvelerini içerken çocukları da oyun alanlarında eğleniyorlar. İş bittikten sonra kadın sürücülerimiz temizlenen araçlarını teslim alıyorlar. Şimdilik 3 kadın çalışanımız var. Eğer talep çok olursa daha çok eleman istihdam etmeyi planlıyoruz."
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı geçen nisan ayında gelen ihbar üzerine Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, belediye başkan yardımcıları, belediye mecli...
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı geçen nisan ayında gelen ihbar üzerine Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, belediye başkan yardımcıları, belediye meclisi üyeleri ve belediye çalışanlarıyla bazı iş adamlarına yönelik 'yolsuzluk' ve 'rüşvet' soruşturması başlattı. Soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takip sırasında belediye başkan yardımcısı Engin Tüter'e, makamında baklava kutusu içinde 110 bin euro rüşvet alırken polis ekipleri tarafından suçüstü yapıldı.
Manavgat Belediyesine yönelik soruşturmada 19 şüpheli gözaltına alındıOperasyonu genişleten polis ekipleri, belediye başkanı Niyazi Nefi Kara, belediye başkan yardımcıları, belediye meclisi üyeleri ve belediye çalışanlarıyla birlikte iş adamlarının da bulunduğu 41 şüpheliyi gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 18'i tutuklandı, 16'sı adli kontrol şartıyla, 7'si ise savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Soruşturma sürecinde bazı şüphelilerin serbest bırakılmasıyla tutuklu sayısı 9’a düştü.
Soruşturma kapsamında aralarında belediye başkan yardımcıları ve Niyazi Nefi Kara'nın yeğeni Hüseyin Cem Gül olmak üzere çok sayıda şüpheli etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla ifade verdi. Hüseyin Cem Gül'ün verdiği ifade sonrasında Cumhuriyet Savcılığı’nın gözetiminde gerçekleştirilen yer gösterme ve arama çalışmalarında, depoda gizlenmiş halde 3 kilo külçe altın, 500 bin euro ve 153 bin 160 dolar nakit para ele geçirildi.
İnsan kaçakçılığı yapan eski tuğgeneralin cezası kesinleşti41 KİŞİ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Soruşturmayı tamamlayan Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan, 32 ayrı suç unsuru içeren iddianame, Manavgat 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 'Suç örgütü kurmak ve yönetmek' suçundan 'örgüt lideri' olarak tanımlanan Niyazi Nefi Kara'nın, ayrıca 'Mal varlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizleme', 'Kazanç müsaderesi', 'İcbar suretiyle irtikap', 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Rüşvet alma', 'Zimmet' suçlarından cezalandırılması istendi.
İddianameyle 41 kişi hakkında dava açılırken, tutuklu 9 sanığın örgüt yöneticisi sıfatı taşıdığı kaydedildi. İddianamede; örgüt yöneticisi olduğu belirtilen şüphelilerden Niyazi Nefi Kara'nın yeğeni Hüseyin Cem Gül, belediye başkan yardımcısı Engin Tüter ile iş adamları Mesut Kara, İlker Günay, Demir Demir, verdikleri ifadelerle etkinlik pişmanlıktan yararlandırılmalarını istedi. İddianamede sanık ifadeleri, hesap hareketleri, MASAK raporu, bilirkişi raporları, tapu kayıtları, sahte faturalar, ödeme dekontları, HTS analiz çalışması ve birçok delil de yer aldı.
SGK'dan 'joker' incelemesi! Yüzlerce kişinin emekliği iptal oldu: Ödenen maaşlar geri alınacakNiyazi Nefi Kara ile belediye başkan yardımcısı Engin Tüter'in de aralarında bulunduğu 41 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
'KÜLÇE ALTINLARI TELEVİZYONDA GÖRDÜM'
Manavgat Belediyesi'ne yönelik 'yolsuzluk' ve 'rüşvet' soruşturması kapsamında tutuklanan Niyazi Nefi Kara ile belediye başkan yardımcısı Engin Tüter'in de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu, 41 sanığın yargılanmasına başlandı. Manavgat 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada kimlik tespitinin ardından iddianame okundu. Mahkeme başkanının iddianamedeki olayları tek tek sormasının ardından örgüt yöneticisi sıfatıyla yargılanan Kara, savunma yaptı. Soruşturma sürecinde depoda gizlenmiş halde 3 kilogram külçe altın, 500 bin euro ve 153 bin 160 dolar nakit para ele geçirilmesi olayıyla ilgili Kara, "Külçe altınları televizyonda gördüm" dedi.
Türkiye'nin havası en kirli ili belli oldu: Akşamlar sokak lambaları bile gözükmez'BAKLAVA KUTUSUYLA ALGI OPERASYONU YAPILDI'
Yeğeni Hüseyin Cem Gül'e herhangi bir görev ve talimat vermediğini dile getiren Kara, olaylarla ilgili bilgisinin bulunmadığını anlattı. Engin Tüter'in makamında baklava kutusu içinde 110 bin euro rüşvet alırken polis ekipleri tarafından suçüstü yakalanmasıyla ilgili de bilgisinin bulunmadığını ifade eden Kara, "Baklava kutusuyla algı operasyonu yapıldı" diye konuştu. Başkanlık görevinden uzaklaştırılan Niyazi Nefi Kara, suçsuz olduğunu belirterek, beraatını istedi. Duruşmaya ara verildi.
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen, eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ile kardeşi Fatih Sözen'in tutuklu bulunduğu soruşturma kap...
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen, eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ile kardeşi Fatih Sözen'in tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında, 19 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince eş zamanlı yapılan operasyonla, aralarında belediye çalışanı ve eski belediye çalışanlarının da bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı.
Eski Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ile kardeşi Fatih Sözen, "rüşvet", "zimmet" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında 11 Eylül'de tutuklanmış, Sözen kardeşlerin evlerinde yapılan aramada yüklü miktarda para, ziynet eşyası ele geçirildiği belirtilmişti. Soruşturma kapsamında eski belediye başkan yardımcıları B.Ö. ve L.A'nın da aralarında bulunduğu 8 zanlı daha tutuklanmıştı.
Öte yandan, Manavgat Belediyesine yönelik bir diğer soruşturmada, belediye başkanıyken tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Niyazi Nefi Kara'nın da aralarında olduğu 9'u tutuklu 41 sanığın yargılanmasına başlanmıştı.
Türkiye'nin gündemine oturan rüşvet görüntüsü! Belediye başkanı hakim karşısında... 'Külçe altınları televizyonda gördüm'
Olay, geçen yıl 1 Temmuz akşamı Talas ilçesinde meydana geldi. Arkadaşları ile otomobille gezen kuaför Osman Can Gündüz, bu sırada kaldırımda yürüyen kız arkada...
Olay, geçen yıl 1 Temmuz akşamı Talas ilçesinde meydana geldi. Arkadaşları ile otomobille gezen kuaför Osman Can Gündüz, bu sırada kaldırımda yürüyen kız arkadaşı T.A.'yı görüp yanına gitti. Gündüz'ü gören T.A.'nın babası Şükrü A., onu kovaladı. Gündüz, A.U. yönetimindeki 18 GK 971 plakalı arkadaşlarının aracına binip kaçtı. Şükrü A., içinde kızının da olduğu aracıyla Gündüz'ün bindiği otomobili takip edip, çarparak durdurdu. Aracından inip Gündüz'ün bulunduğu otomobile yönelen Şükrü A., Osman Can Gündüz'ü tabancayla vurup, kızı T.A. ile uzaklaştı.
İlginizi Çekebilir17 GÜN SONRA HAYATINI KAYBETTİ
Şükrü A., bir süre sonra kızını Doğu Terminali'ne bırakıp, aracıyla kaçtı. Yaralanan Gündüz, ambulansla kaldırıldığı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 17 gün sonra hayatını kaybetti. Olaydan 46 gün sonra Adana'da yakalanan Şükrü A. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
'KASTEN ADAM ÖLDÜRME' SUÇU
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyle Şükrü A. hakkında 'Kasten adam öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kayseri 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında; tutuklu sanık Şükrü A. ile ölen Gündüz'ün şikayetçi annesi E.B. ve olay sırasında yanında olan arkadaşı A.K.T. hazır bulundu.
Evin içini gören üst geçit yıkılıp, yenisi yapıldı: Yine gözüküyor, değişen fazla bir şey yok'SİLAH KAZARA PATLADI'
Önceki ifadelerini tekrar eden sanık Şükrü A., "Selektör yaptım. Kornaya bastım. El işareti yaparak kenara çekerek durmasını istedim. Ani şekilde sağa dönünce çarpıştık. Araçtan iki kişi inip, bana doğru geldi. Ben de tedbiren silahımla indim. 'Osman Can sen misin?' diyerek ikisine de sordum. Tehdit ya da hakaret etmedim. 'Kızıma nasıl kıydın' dedim. Ağır hakaretler etti. Bu sırada kızım da 'baba' diye bağırdı. O sıra silah kazara patladı. Pişmanım. Evladım gibi sevdiğim kardeşimi kaybetmiş biri olarak evlat acısının ne demek olduğunu bilirim" diye konuştu.
12 kez şikayet edilmiş: İlla çocuğumun suratının parçalanması mı gerekiyordu?'SİLAHI BANA DOĞRULTTU'
Şikayetçi olduğunu söyleyen ve olay sırasında ölen Osman Can Gündüz'ün yanında olan arkadaşı A.K.T. ise "Osman Can yanımıza gelerek, 'beni vuracaklar basın, basın' dedi. Beyaz bir araba selektör yapmaya başladı. Sonra bizim aracımıza çarparak bizi durdurdu. Arabadan ilk ben indim. 'Osman Can sen misin' diyerek silahı bana doğrulttu" dedi.
'HAKSIZ TAHRİK' İNDİRİMİ UYGULANDI
Mahkeme heyeti, sanık Şükrü A.'yı, 'Çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet ardından eylemin 'haksız tahrik' altında işlendiği gerekçesiyle cezasını 24 yıla düşürdü ve 'iyi hal' indirimi uygulamadı. Heyet, sanığın ölen Gündüz'ün olay sırasında yanında olan arkadaşları A.K.T. ve A.U.’ya karşı 'Silahla tehdit' eyleminden dolayı 2 yıl 9 ay, 'Ruhsatsız silah bulundurma' suçundan 2 yıl, 'Mala zarar verme' suçundan da 1 yıl olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.
Ünlü estetik doktoru Zülfü Akşit feci şekilde can verdi
D-100 kara yolunun Yeniyalı ve Barbaros mahallelerini birbirine bağlayan noktasında 2012 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan üst geçit, hukuk...
D-100 kara yolunun Yeniyalı ve Barbaros mahallelerini birbirine bağlayan noktasında 2012 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan üst geçit, hukuk mücadelesine konu oldu. Geçidin Barbaros Mahallesi tarafındaki ayağının hemen yanında bulunan apartmanda yaşayan Taşyürek ailesi, yayaların evlerinin içini gördüğü gerekçesiyle 2014 yılında mahkemeye başvurdu.
BİLİRKİŞİ: "TEKNİK EKSİKLİKLER VAR"
Konuyu inceleyen Kocaeli İdare Mahkemesi'nin atadığı bilirkişi, raporunda geçidin teknik açıdan eksiklikler barındırdığını ve evin mahremiyetini ihlal ettiğini tespit etti. Raporda, iniş-çıkışların uygun hale getirilmesi veya geçidin kaldırılması gerektiği vurgulandı Mahkeme heyeti, 2016 yılında üst geçidin yıkılmasına hükmetti. Karayolları Genel Müdürlüğünün itirazı üzerine süreç istinafa taşınırken, dönemin ilçe belediyesi geçici çözüm olarak geçidin aileyi gören kısımlarını metal panellerle kapattı.
'Evimin içini görüyorlar' dedi! 12 yıllık üst geçit ile ilgili kararKESİNLEŞEN KARARIN ARDINDAN YIKILDI
Hukuk sürecinin 2023 yılında tamamlanmasıyla üst mahkeme, itiraz yolu kapalı olmak üzere geçidin yıkılmasına yönelik nihai kararını verdi.
Kararın ardından harekete geçen Karayolları ekipleri, geçen hafta başlattıkları çalışmayla üst geçidin sökümünü tamamladı.
Yıkılan yapının yerine ise sadece 1 metre mesafede inşa edilen yeni üst geçit vatandaşların kullanımına sunuldu.
"ŞU ANDA YİNE EV GÖZÜKÜYOR, DEĞİŞEN FAZLA BİR ŞEY YOK"
Üst geçidin sadece 1 metre kaydırıldığını söyleyen vatandaş Ömer Tek, şunları söyledi:
"Vatandaş evin göründüğünden dolayı üst geçidi mahkemeye veriyor. Uzun süren mahkemeyi vatandaş kazanıyor. Üst geçidi de gördüğünüz gibi 1 metre geri alıyorlar. Bir şeyi ifade eder mi, o da belli değil. Sonuçta vatandaş mahkemeyi kazanıyor. Mahkemeyi kazandığından dolayı üst geçit yıkılıyor, yenisini yapıyorlar. Evi, balkonunu, yatak odasını her tarafı görüyor. Şu anda yine ev gözüküyor, değişen fazla bir şey yok. Üste çıktığın zaman evi yine görebiliyoruz, 1 metre alınmasının pek de anlamı yok. Bu geçidi üstten komple kapatmaları gerekiyor."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sermaye Piyasası Kurulu’nun hazırladığı raporlar sonrası Borsa İstanbul (BİST) pay piyasasındaki bazı işlemlerde manipülasyon ...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sermaye Piyasası Kurulu’nun hazırladığı raporlar sonrası Borsa İstanbul (BİST) pay piyasasındaki bazı işlemlerde manipülasyon yapıldığını tespit etti.
12 kez şikayet edilmiş: İlla çocuğumun suratının parçalanması mı gerekiyordu?ESKİ FUTBOLCU GÖKHAN GÖNÜL VE İLLÜZYONİST AREF GÖZALTINA ALINDI
Bazı hisse senetlerinde spekülasyon yapılarak yapay fiyat hareketleri oluşturulduğu tespiti sonrası harekete geçen başsavcılık İstanbul merkezli 5 ilde operasyon düzenleyerek 12 şüpheliyi gözaltına aldı.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçlarından gözaltına alınan şüpheliler arasında dikkat çeken iki isim yer aldı.
Eski futbolcu Gökhan Gönül ve bir yetenek yarışması ile adını duyuran İllüzyonist Aref Ghafouri de gözaltına alınanlar arasında yer aldı.
Avrupa basınında Fenerbahçe - Galatasaray yankısı! 'Sane'nin golü sonrası skandal'12 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Borsa İstanbul (BİST) pay piyasasındaki bazı işlemlerde manipülasyon yapıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 12 zanlı gözaltına alındı.
Soruşturmada, şüphelilerin "suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve "bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı" suçlarını işledikleri belirlendi.
Savcılığın gözaltı kararının ardından İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince İstanbul, Ankara, Antalya, Samsun ve Kahramanmaraş'ta belirlenen adreslere operasyon düzenlendi. Operasyonda 12 zanlı gözaltına alındı.
Fenerbahçe derbisi sonrası Nevzat Dindar'dan Icardi sitemi! 'Galatasaray'ın forvete ihtiyacı var'BAŞSAVCILIĞIN AÇIKLAMASI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, Borsa İstanbul pay piyasasında işlem gören sermaye piyasası araçlarında, işlem hacmi ve hisse fiyatında hayatın olağan akışına aykırı dalgalanmalar yaşandığı, yapay yükselişlerin küçük yatırımcıyı zarara uğrattığı yönünde tespitler yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, İstanbul merkezli Antalya, Samsun, Ankara ve Kahramanmaraş'ta 25 kişinin, Avrupa Yatırım Holding AŞ. hisselerinde manipülatif eylemlerde bulunduklarının tespit edildiği ve bu kişiler hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "piyasa dolandırıcılığı" suçlarından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Katilden şok savunma! 'Öldürdüğüm adam yapay zeka, Şakir amca değil'Soruşturma kapsamında, şüpheliler Onur Yılmaz, Mehmet Yılmaz, Emre Kızılırmak, Erol Demir, Osman Özsoy, Suat Hamarat ve Sebahattin Azizağaoğlu'nun cezaevinde tutuklu bulundukları ifade edilen açıklamada, eski futbolcu Gökhan Gönül, Aref Ghafouri, Bedri Erdoğan, Cemal Çetinkaya, Furkan Koçak, Alper Atalay, İlker İlhan, Muhammet Erdoğan, Murat Ağcabağ, Murat Güler, Emrullah Şalk, Akif Koç'un ise gözaltına alındığı bildirildi.
Açıklamada, 6 şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkarıldığı, arama ve el koyma adli işlemlerinin devam ettiği bilgisi verildi.
Asgari ücrette sistem değişiyor! Komisyonda yeni gündem: 5+5+1 formülü
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe-Galatasaray derbisindeki hakem kararları için TFF Başkanı Hacıosmanoğlu ile görüştü.
Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin uyuşturucu madde imal ve ticaretinin önlenmesine yönelik çalışmaları sürüyor. Bu kapsamd...
Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin uyuşturucu madde imal ve ticaretinin önlenmesine yönelik çalışmaları sürüyor.
Bu kapsamda Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ile İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince Oğulveren Mahallesi'nde operasyon düzenlendi.
Operasyonda 60 kilogram skunk ele geçirildi.
'Parayla uyuşturucu reçetesi' davası: Psikiyatri uzmanı doktorun savunması şoke etti
İlçedeki bir apartmanda ikamet eden Öztürk ailesinin çocukları 1,5 yaşındaki Efe ve 5 yaşındaki Doğa, karşı komşularının beslediği pitbull cinsi köpeğin saldırı...
İlçedeki bir apartmanda ikamet eden Öztürk ailesinin çocukları 1,5 yaşındaki Efe ve 5 yaşındaki Doğa, karşı komşularının beslediği pitbull cinsi köpeğin saldırısında yaralanmış, köpeğin sahibi F.T.Ö. "birden fazla kişiyi bilinçli taksirle yaralama" suçundan tutuklanmıştı.
Olayla ilgili konuşan baba Adem Öztürk, yaralanan kızının kısa süreli tedavinin ardından eve döndüğünü ancak psikolojik açıdan şokta olduğunu söyledi.
Saldırıda ağır yaralanan oğlu Efe'nin hastanedeki tedavisinin sürdüğünü ifade eden Öztürk, "Az önce görüntülü konuştum, iyi maşallah, bizi özlemiş. Yaraları kapanmaya başlamış, enfeksiyon tedavisi görüyor, antibiyotik kullanıyor. Annesi olay gününden bu yana hastanede. Çocuk çok küçük olduğu için, emzirdiği için başka kimse bakamıyor. Eşimin de psikolojisi çok kötü." dedi.
Köpeğin sahibinin daha önce pitbull cinsi köpeğini site bahçesinde gezdirirken çekilen görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde Erol'un köpeğini tasmasız ve ağızlıksız şekilde basketbol sahasında gezdirdiği, korkuyla sahadan çıkan çocukların ise tellerin arkasında köpeği izlediği anlar yer aldı.
Yaşanan olayla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini anımsatan Öztürk, "Bundan sonraki süreçte serbest bırakılmasını istemiyoru. Bu yüzden bize yardım etmelerini, bu kadının en ağır şekilde yargılanmasını istiyoruz." diye konuştu.
Konuya çok sayıda bakanın ve yetkilinin de dahil olmasının kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Öztürk, süreci avukatlarıyla takip edeceklerini kaydetti.
"BU KADIN ÇIKARSA, BİZ BİR DAHA RAHAT UYUYAMAYIZ"
Apartmanda ve mahallede daha önce de şikayetlerin olduğunu anlatan Öztürk, güvenlik endişelerinin devam ettiğini söyledi. Öztürk, şunları ifade etti:
"İlla bir çocuğun ya da bir insanın yaralanması, ölmesi mi gerekiyor köpeği almak için? Peki, böyleyse niye almadınız? İlla benim çocuğumun suratının parçalanması mı gerekiyordu? Bunun gibi birçok apartmanda besleyenler var. Köpek besleyebilirler ama apartmanda insanlar içinde olmaz. Ben de köpek seven bir insanım. Ama kesinlikle hiçbir köpeği evime alıp da bu şekilde köpeğe de insanlara da karşı komşuma da eziyet edemem."
Yetkililere bundan sonra kimsenin zarar görmemesi için çağrıda bulunan Öztürk, "İnşallah birkaç güne Efe'mize kavuşacağız. Yüzünde iz kalacak belki ama zamanla iyi olacak. Bu kadın dışarı çıkarsa, biz bir daha rahat uyuyamayız. İlk defa dün gece, onun içeri alınmasıyla eşim de ben de rahat uyuyabildik." açıklamasında bulundu.
ŞİKAYETLERLE İLGİLİ TUTANAK TUTULMUŞ
Öte yandan F.T.Ö'nün evinde beslediği pitbull cinsi köpek ile ilgili daha önce 12 şikayette bulunulduğu ve bazı şikayetlerle ilgili tutanak tutulduğu ortaya çıktı. Ağustos 2025'te pitbull cinsi köpeğin saldırı girişiminde bulunduğu çocukların babası İ.K.'nın şikayeti üzerine jandarmanın tarafların ve görgü tanıklarının ifadelerini aldığı ortaya çıktı. Tutanakta İ.K.'nin köpeğin sahibi F.T.Ö'ya, "Köpeğin bir daha çocuklarıma saldırır ve saldırmaya yeltenir ise kafasını keserim" dediği yer aldı. Olayla ilgili bilgisine başvurulan Y.Ü. ise "F.T.Ö köpeği ile dışarıya çıktığında bulunduğu alana ve gezdiği yerlere çocuklar yaklaşamamaktadır. Köpek saldırgan ve güçlü bir köpek olduğu için insanlar korkuyorlar. Sahibi bayan bir şahıs olduğu için köpeğe gücü yetmemektedir. F.T.Ö'yü birkaç kere sürükleyerek çektirirken görmüşlüğüm vardır" ifadeleri tutanakta yer aldı.
BELEDİYEDEN AÇIKLAMA
Etimesgut Belediyesi'nden yapılan açıklamada, "Belediyeler olarak evde beslenen pitbull cinsi köpekleri direkt alıp barınağa gönderemiyoruz. Sahipli köpeklerin (yasak ırk) tespiti halinde Tarım ve Orman Bakanlığı 9'uncu Bölge Müdürlüğü ve İlçe Tarım Müdürlüğü köpeği alır ve belediyelere teslim eder. Belediyeler bu aşamadan sonra köpeği barınakta gözetim altında tutmakla yükümlü. Nitekim yaşanan bu üzüntü verici olayda da İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri gerekli işlemleri 9'uncu Bölge Müdürlüğü eşliğinde koordineli bir şekilde gerçekleştirmiş ve ilgili köpeği barınağımıza teslim etmiştir. Söz konusu köpek şu an barınağımızda karantinada altında" denildi.
Konya'da özel klinikte para karşılığında uyuşturucu hap özelliği taşıyan reçete yazdığı gerekçesiyle tutuklanan psikiyatri uzmanı doktorunun yargılandığı davaya...
Konya'da özel klinikte para karşılığında uyuşturucu hap özelliği taşıyan reçete yazdığı gerekçesiyle tutuklanan psikiyatri uzmanı doktorunun yargılandığı davaya devam edildi. Davada doktorun kendisini, "Cezaevindeki şartlara dayanamıyorum zor durumdayım" derken, avukatı ise "Madde ticareti yapmamıştır, olsa olsa doktorluk görevini kötüye kullanmıştır" diye savunma yaptı.
İlginizi ÇekebilirKonya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, geçtiğimiz yıl mayıs ayında merkez Selçuklu ilçesi İhsaniye Mahallesi'nde bulunan Psikiyatri Uzmanı Doktor Ferit K.'ya ait özel klinikte uyuşturucu bağımlısı kişilere para karşılığı uyuşturucu özelliği taşıyan ilaç reçetesi düzenlediği daha sonra ise düzenlenen reçeteden temin edilen uyuşturucu özelliği taşıyan hapların ticaretini yaptığı tespit edildi.
PSİKİYATRİ UZMANI DOKTORUN DA ARALARINDA BULUNDUĞU 36 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Usulsüz ve para karşılığında reçete düzenlemek suretiyle uyuşturucu madde ticaretine yönelik sürdürülen çalışmalarda Konya başta olmak üzere Karaman, Antalya ve Ankara illerinde belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonlarda, aralarında Psikiyatri Uzmanı Doktor Ferit Karaduman'ın da bulunduğu toplam 51 şüpheli, ekipler tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda da 178 gram sentetik kannabinoid, 80 gram metamfetamin, 2 bin 586 uyuşturucu hap ve 3 hassas terazi ele geçirildi. Gözaltına alınan 51 şüpheli şahıstan 36'sı ise sevk edildikleri adliyede çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
YURT DIŞINDAN DAHİ UYUŞTURUCU REÇETESİ YAZMIŞ
Operasyonda gözaltına alınan Psikiyatri Uzmanı Doktor Ferit K.'nın kendisine başvuran kişilere usulsüz olarak uyuşturucu özelliği olan ilaç yazabilmek için banka hesabına 3 ila 5 bin lira para istediği, gönderilen para sonrası reçeteyi düzenlediği ortaya çıktı. Psikiyatri Uzmanı Doktor Ferit K.'nın geçtiğimiz 2023 yılında temmuz ayında ise önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gittiği burada bir süre kaldıktan sonra Gürcistan'a geçtiği belirlendi. 1 Eylül 2023 tarihinde kendisine ait özel muayenehanesinin mühürlendiğini öğrenen doktorun, hesabına para gönderen kişilere, E-imza ve E-reçete uygulaması üzerinden bir süre daha uyuşturucu ilaç reçetesi düzenlediği öğrenildi.
"CEZAEVİNDEKİ ŞARTLARA DAYANAMIYORUM" SAVUNMASI
Tutuklu sanıkların yargılandığı davaya bugün devam edildi. Duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti tarafından söz hakkı verilen sanık Ferit K., "Uzun süredir tutukluyum cezaevindeki şartlara dayanamıyorum ve gerçekten orada zaten zor durumdayım. Tahliyemi istiyorum" dedi.
"MADDE TİCARETİ YAPMAMIŞTIR, OLSA OLSA DOKTORLUK GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞTIR"
Ferit K.'nın avukatı ise, "Kendisinin doktorluk vazifesi var, madde ticareti yapmamıştır, olsa olsa doktorluk görevini kötüye kullanmıştır. Müvekkilimin Kıbrıs'ta olduğu sırada hakkında soruşturma başlatıldığını biliyordu ama kaçmadı, gelip ifade verdi. Belki uyuşturucu ticareti yapan kişilere reçetede yardım eylemi olabilir. Ancak istenen ceza oldukça ağır müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum" diye savundu.
Mahkeme heyeti, duruşma sonrası tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı ileri tarihe erteledi.
12 kez şikayet edilmiş: İlla çocuğumun suratının parçalanması mı gerekiyordu?
Kaza, dün akşam saatlerinde Polatlı-Konya kara yolunda meydana geldi. Konya yönüne giden otomobil ve karşı yöndeki TIR’ın çarpıştığı kazada, 2'si çocuk, 6 kişi ...
Kaza, dün akşam saatlerinde Polatlı-Konya kara yolunda meydana geldi. Konya yönüne giden otomobil ve karşı yöndeki TIR’ın çarpıştığı kazada, 2'si çocuk, 6 kişi yaralandı. Kazanın ardından bölgeye sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi.
12 kez şikayet edilmiş: İlla çocuğumun suratının parçalanması mı gerekiyordu?Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar, ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı. Yaralılardan medikal estetik doktoru Zülfü Akşit, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Kaza hakkında soruşturma başlatıldı.
Falcı Sertaç Taşdelen tahliye edildi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kılık kıyafet yasakları başta olmak üzere önlerinde duran engelleri tek tek kaldırdıkça, büyük memnuniyetle ifade etmek ist...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kılık kıyafet yasakları başta olmak üzere önlerinde duran engelleri tek tek kaldırdıkça, büyük memnuniyetle ifade etmek isterim ki, kadınlar kamu bürokrasisinde daha fazla yer almaya, daha görünür olmaya başladı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 28. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile 18. Dönem İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'ne katıldı.
Konuşmasına, törenin ülke, millet ve adalet teşkilatı için hayırlara vesile olmasını dileyerek başlayan Erdoğan, eğitim ve staj dönemlerini başarıyla tamamlayarak mesleğe adım atmaya hazırlanan 712 hakim, 492 Cumhuriyet savcısı ve 147 idari hakimi tebrik etti.
AKOM tarih verip açıkladı! İstanbul’a kar ne zaman yağacak?Halihazırda Türkiye genelinde 2 bin 415'i idari yargıda olmak üzere toplam 25 bin 449 hakim ve Cumhuriyet savcısının görev yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "25 bini aşkın hakim ve Cumhuriyet savcımızın 9 bin 812'sini kadın yargı mensuplarımızın teşkil etmesini ayrıca önemli buluyorum. 28. ve 18. dönemde dereceye giren 8 genç arkadaşımızdan 5'inin kadın olması ayrıca takdire şayandır, memnuniyet vericidir. Dönem birincimizin şahsında kendilerini özellikle tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ÇOK FARKLI ATMOSFER YAKALADI"
Erdoğan, Türkiye'nin kadınları hayatın dışına iten demokrasi ayıplarından kurtuldukça çok farklı bir atmosfer yakaladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Kılık kıyafet yasakları başta olmak üzere önlerinde duran engelleri tek tek kaldırdıkça, büyük memnuniyetle ifade etmek isterim ki, kadınlar kamu bürokrasisinde daha fazla yer almaya, daha görünür olmaya başladı. Ancak bazı çevrelerin bu değişime henüz ayak uyduramadığını görüyoruz. Başörtülü yargı mensuplarımız konusunda edep ve ahlak sınırlarını aşan hazımsızlıklara zaman zaman hepimiz şahit oluyoruz. Akıl, vicdan ve hukukla bağdaşmayan bu tepkileri sadece derin bir teessüf ve taaccüple takip ettiğimizin bilinmesini isterim. Türkiye artık bunları geride bırakmıştır, geride bırakmak zorundadır.
Belki biraz zaman alacak, belki biraz hazım problemi çekilecek ama özgürlüklerin herkese eşit uygulandığı Yeni Türkiye'yi inşallah herkes kabullenecek. Bilhassa kadınların kamu-özel ayrımı olmadan, hayatın farklı alanlarında onurluca yer almalarına herkes alışacak. Buradan, ülkemizin dört bir yanında en küçük biriminden en yüksek dereceli mahkemesine kadar mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan, çabalayan, milletimizin adalet talebini karşılayan yargı mensuplarımıza ve adalet teşkilatı çalışanlarımıza muhabbetlerimi iletiyorum."
"ADALETİN TECELLİSİ İÇİN VİCDANI HÜR, AKLI HÜR BİRER VATAN EVLADI OLARAK FEDAKARCA ÇALIŞACAKSINIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden yargı mensuplarını rahmetle yad etti, merhum Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz ile birlikte yargı camiasının tüm şehitlerine rahmet diledi.
Büyük bir heyecanla kura çekimini bekleyen adaylara bir hususu hatırlatmak istediğini söyleyen Erdoğan, "Sevgili genç kardeşlerim, sizler birazdan çekilecek kuralar neticesinde vazifelerinize başlayacak, memleketin her bir köşesinde adalet neferi olarak görev yapacaksınız. Maaşını alıp köşesine çekilen, mesaisi bitince arabasına binip evine dönen biri olarak değil, adalet için, adaletin tecellisi için vicdanı hür, aklı hür, kalbi hür, birer vatan evladı olarak inşallah fedakarca çalışacaksınız." ifadelerini kullandı.
Şüphesiz mücadelelerin en büyüğünün, hak için verilen vazifelerin en faziletlisinin adalet uğruna yapılanlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sizler, devletimizin adalet neferleri olarak bu mücadelenin kalbindesiniz. İbn Haldun'un veciz ifadesiyle 'Adalet, halk arasına konulmuş bir terazidir.' İşte bu terazinin dengesi, eğitimini aldığınız bilgiye dayanan vicdanınızın rehberliğinde, kaleminizden dökülen hükümlerle sağlanacaktır. Talip olduğunuz sorumluluğu layıkıyla ifa etmenin yolu çok çalışmaktan, vicdanlı ve sağduyulu davranmaktan, basiret ve feraset sahibi olmaktan geçiyor. Önünüze gelecek her dosyanın içinde en az bir insanın hikayesi, en az bir insanın istikbali, umudu, hayalleri ve kaderi olduğunu lütfen unutmayın. Her birinizin bugünden itibaren artık bu yüksek hassasiyetlerle, vazifenizi yerine getireceğinize yürekten inanıyorum.
Duam odur ki, meslek hayatınız boyunca fikrinizde, zikrinizde, hükmünüzde daima adalet olsun. Cenabıallah hepinizin yar ve yardımcısı olsun. Şurası muhakkak ki adalet, devlet ve toplum düzenimizin mihveridir. Varlığı en yüksek fazilet, yokluğu ise toplum hayatı için felakettir. Genceli Nizami, adaletin hayatımızdaki yerini 'Memleketin direği adalettir her zaman, adalette nasibin saadettir her zaman' olarak tarif ediyor. Evet, memlekette huzur, refah, saadet ve kalkınmanın köşe taşı adalettir. Bunun için inancımızın da bir gereği olarak 'Mülk Allah'ındır' diyor, adaleti de mülkün temeli olarak kabul ediyoruz. Adalet mülkün temeli olduğu gibi dostluğun, kardeşliğin, barış ve huzurun da güvencesidir."
Erdoğan, milleti asırlardır maruz kaldığı tehdit ve saldırılardan koruyan en güçlü kalkanın, hiç kuşkusuz, adalete verdiği önem olduğunu belirterek, "Ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzlandığımızda Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Çok şükür bu sözümüzün arkasında durduk. Geride bıraktığımız 23 yıl boyunca en büyük yatırımları bu alanlara yaptık. En büyük reformları yine bu alanlarda hayata geçirdik." diye konuştu.
Adil ve etkin işleyen, toplumun bütün fertlerine güven veren bir yargı sistemi için reform iradesini ilk günden beri canlı tuttuklarını dile getiren Erdoğan, "Reform çalışmalarını, toplumsal talep ve ihtiyaçlar temelinde yenilediğimiz strateji belgeleri ve eylem planlarıyla takvime dayalı, süreli hedefler haline getirdik." dedi.
Katilden şok savunma! 'Öldürdüğüm adam yapay zeka, Şakir amca değil'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dahil herkesin saygı duyması gerektiğini belirterek, "İşini yapan, işini doğrulukla, dürüstlükle yapan, anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle yapan yargı mensuplarımıza destek olmalıyız. Ancak ve sadece kararlarıyla konuşabilen yargı mensuplarının sükuneti, zafiyet olarak algılanmamalı, bunu hiç kimse istismar etmemeli." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 28. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile 18. Dönem İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'ne katıldı.
Bir yandan adalet teşkilatının personel yapısını güçlendirirken diğer yandan yeni mahkemeler ihdas ettiklerini belirten Erdoğan, "Göreve geldiğimizde 26 bin 274 olan adalet personeli sayımız yüzde 262 artışla bugün 95 bin 224'e çıktı. Müstakil adliye binalarımızın sayısı 78'den 391'e yükseldi. 2002'de 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayımız birazdan çekeceğimiz kuralarla birlikte 26 bin 803'e ulaşacak. Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3 bin 581'den 8 bin 681'e, idari yargıdaki sayıyı ise 146'dan 239'a çıkardık. Sadece son 2,5 yılda adli ve idari yargıda 3 bin 474 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk. Yargıda dosyaların kapatılma süresini kısalttık. Bu alanda pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Artık hem adli hem de idari yargı mahkemelerimiz davaları çok hızlı bir şekilde çözüme ulaştırıyor." ifadelerini kullandı.
Sadece şu iki istatistiğin bile bu konuda alınan mesafenin görülmesine yardımcı olacağına işaret eden Erdoğan, Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu raporlarına göre Türkiye'de İdari Yargı Mahkemelerinde ortalama dosya görülme süresinin 168 gün olduğunu bildirdi.
Bu sürenin Fransa'da 314, Almanya'da 308, İtalya'da ise 574 gün olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bölge idare mahkemelerinde dosyaların görülme süresi ülkemizde 136 gün iken İspanya'da 325, Fransa'da 329, Almanya'da ise 460 gündür. Türkiye bu aşamaya büyük bir özveriyle gelmiştir. Bu olumlu tabloya rağmen önümüzde halen uzun bir yol var. İnşallah sizlerle omuz omuza bu yolu da sabırla yürüyeceğiz." diye konuştu.
"YARGI MENSUPLARININ SÜKUNETİ ZAFİYET OLARAK ALGILANMAMALI"
"Hakimlik cübbesini giymek ve hüküm makamına oturmak, insanı insan olmaktan kaynaklanan zaaflarından, kusurlarından, noksanlarından tek başına kurtarmaya yetmez" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hakimler, savcılar yanılgı nedir bilmeyen hakikat avcıları da değildir. Yargılamaya iştirak edenlerin samimi katkıları olmadan varılacak sonuca, kurulacak hükme hakikatin rengini vermek mümkün olamaz. Bununla birlikte hakim ve savcılarımızın bugün toplumsal algıda tuttukları yer, onları adaletin merkezi figürü haline getirmiştir. Takdir edersiniz ki bu oldukça büyük ve ağır bir sorumluluk demektir. Bu mesuliyeti hakkıyla taşımanın yegane formülü, adalet menziline aklın rehberliğinde, vicdanın nezaretinde yürümektir. Elbette akıl bilgiden beslenmeli, vicdan ön yargıları reddetmelidir. Devleti ve toplumsal düzeni korumak, adaleti tesis etmekle mümkün olur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bekası için üzerine titredikleri hasletlerin, adil devlet, güçlü millet ve özgür birey olduğunu vurguladı.
"İstikbalimizden emin olmak istiyorsak, hep beraber bunları korumak ve güçlendirmek mecburiyetindeyiz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Burada şunu da özellikle hatırlatmak istiyorum. Yargının kendi doğal mecrasındaki işleyişine, siyaset kurumu ve medya dahil herkesin saygı duyması gerekiyor. İşini yapan, işini doğrulukla, dürüstlükle yapan, Anayasa ve kanunlar çerçevesinde iyi niyetle yapan yargı mensuplarımıza destek olmalıyız. Ancak ve sadece kararlarıyla konuşabilen yargı mensuplarının sükuneti, zafiyet olarak algılanmamalı, bunu hiç kimse istismar etmemeli." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada sadece 50 kişide var! 'Altın kan' laboratuvarda üretilebilecek mi?"YARGIYI BİZZAT KENDİLERİ SİYASALLAŞTIRIYOR"
Bu konuda yeterince özenli davranılmadığının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle son aylarda yargı mensuplarımızı hedef alan, hatta çoğu zaman tehdide varan sorumsuz bir üslubun siyasete hakim olduğu görülüyor. Bunun sebebi, muhatap olunan iddiaların vahameti ve ciddiyetidir. Her fırsatta hakim ve savcılara parmak sallayarak, tehdit ve taciz ederek adalet sistemini felç etmeye çalışanların en büyük korkusu, adalet önünde maskelerinin düşmesinden duydukları derin endişedir. Hukukun temel prensiplerinden biri şudur: rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma gibi nitelikli suçların işlendiğine dair yeterli suç şüphesine ulaşan savcılık makamı için kamu davası açmak bir tercih değil, yasal bir mecburiyettir. Her fırsatta yargıya parmak sallayanların öncelikle bu hukuk kaidesini öğrenmelerinin şart olduğuna inanıyorum. Yargıya 'siyasallaştı' ithamında bulunanlar aslında çirkin üsluplarıyla yargı mensuplarımızı tartışmaların içine çekerek, yargıyı bizzat kendileri siyasallaştırıyor.
Bunu son derece tehlikeli bulduğumu burada ifade etmek isterim. Hukuk devletini korumak ve adalet idealini yaşatmak sadece yargı mensuplarının, sadece hukuk insanlarının değil, siyasetçi ve gazetecisiyle hepimizin müşterek görevidir. Kabahati sürekli başkalarında arayanlar, çıkarlarına dokunulduğunda üsluplarını kirletenler, artık yargıyı ve işini yapan yargı mensuplarını hedef göstermekten vazgeçmelidir. Her fırsatta vurguluyorum, bugün tekrar ifade ediyorum. Hukukun önünde herkes eşittir. Kimse layüsel değildir. Hukuk devletinde suç işleme imtiyazına sahip sınıflar yoktur ve olamaz. Hukuk ancak meşru çıkarı ve hakkın ali hatırını korur. Bizim de sorumluluğumuz hukukun işlemesine yardımcı olmak, adaletin tecellisine katkı sunmaktır. Adalet ve hukuk sadece mahkemelerin kararlarıyla değil, toplumun her kesiminin hukuka ve adalete sahip çıkmasıyla sağlanabilir. Biz tam 23 yıldır işte bunu yapmanın derdindeyiz. Bundan sonra da demokrasiden, hukuktan, adaletten, özgürlüklerden ödün vermeden çalışmaya devam edeceğiz. Genç hukukçularımızın meslek hayatları boyunca omuzlarında taşıdıkları bu ağır yükün bilinciyle hareket edeceklerine inanıyorum. Rabb'im hepinizin yar ve yardımcısı olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kura töreninin hayırlı olmasını dileyerek, dereceye giren tüm gençleri tebrik etti.
İnsan kaçakçılığı yapan eski tuğgeneralin cezası kesinleştiPROGRAMDAN NOTLAR
Törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da katıldı.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem birincileri Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı Adayı Yasemin Cankurtaran, Adli Yargı Hakim Adayı Zehra Yetimler ve İdari Yargı Hakim Adayı Uygar Karakoç'a plaketlerini verdi.
Silivri bir dogal gaz tesisinde yangın ihbarı üzerine çok sayıda ekip bölgeye sevk edildi. Yangın nedeniyle tesislerin boşaltıldığı öğrenildi. İSTANBUL VALİLİĞ...
Silivri bir dogal gaz tesisinde yangın ihbarı üzerine çok sayıda ekip bölgeye sevk edildi.
Yangın nedeniyle tesislerin boşaltıldığı öğrenildi.
İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada; "02.12.2025 Salı Günü saat 14.30 sıralarında Silivri’de bulunan BOTAŞ tesislerinde, sebebi henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıkmıştır. Olay yerine çok sayıda itfaiye, AFAD ve UMKE ekibi sevk edilmiştir. Ekiplerin yangına müdahalesi devam etmekte olup, ilk belirlemelere göre olayda ölen ya da yaralanan bulunmamaktadır. Yangının kesin çıkış sebebi, ekiplerin yangın sonrasında yapacağı incelemede tespit edilecektir." ifadelerine yer verildi. (DHA)
Haber Detay Görsel SliderKONTROL ALTINA ALINDI
Valilikten yapılan son açıklamada ise "Silivri BOTAŞ tesislerinde çıkan yangın kontrol altına alınmış olup, itfaiye ekiplerinin bölgede söndürme ve soğutma çalışmaları devam etmektedir." bilgisi verildi.
BOTAŞ'TAN AÇIKLAMA
BOTAŞ'tan yapılan açıklamada, tesiste 14.20 civarında ünitelerin vana bakımlarının yapılması amacıyla bir ünitenin izole edilmesi esnasında kontrollü gaz çıkışı yapıldığı, bu sırada gaz çıkışı ile birlikte gazın yanarak havaya atılmasının (venti) gerçekleştiği aktarıldı.
İşletme prosedürleri gereği tüm yüzey tesislerinin kontrollü şekilde gazsızlaştırma işlemine tabi tutulduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Çıkan gazın kontrollü şekilde yanması sağlanmış, yine prosedürler gereği gerek kurumumuz personeli gerekse İtfaiye ve AFAD gözetiminde soğutma işlemine geçilmiştir. Gazsızlaştırma çalışmaları sırasında tüm gerekli emniyet tedbirleri alınmış olup beklenilmeyen bir durumla karşılaşılmamıştır. Yapılan işlem tamamen kontrol altında olup, tesisin işletilmesi ve arz güvenliği açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır."
Süper Lig ekiplerinden Çaykur Rizespor, İlhan Palut'tan boşalan teknik direktörlük koltuğuna İlhan Palut'un getirildiğini duyurdu.
İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen duruşmanın ardından iki aile arasında çıkan kavga cep telefonu kamerasınca kaydedildi. Kartal'daki Anadolu Adalet Sar...
İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen duruşmanın ardından iki aile arasında çıkan kavga cep telefonu kamerasınca kaydedildi.
Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen duruşma sonrası 2 aile arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı.
Down sendromlu çocuğu oyun alanına almadılar! İşletmeye rekor cezaDURUŞMA SONRASI 2 AİLENİN KAVGASI KAMERADA
Tartışmanın kavgaya dönüştüğünü gören çevredeki vatandaşlar tarafları ayırmaya çalışırken, polis ekipleri de müdahale ederek kavgayı sonlandırdı.
Kavga anı bir vatandaşın cep telefonu kamerasınca kaydedildi. Görüntülerde, tarafların tekme, tokat ve yumruklarla birbirlerini darbetmesi, bir kadının ise tartıştığı kadını saçından tutarak çekmesi yer alıyor.
*Tam metin içeriği, kaynak sitenin yapısının değişmesine bağlı olarak eksik gelebilir.
Yorumlar (0)
Yorumunuzu Ekleyin